Sinüsler vücutta kafatasının içerisine gömülü olan boşluklardır. Toplamda sekiz tane vardır. Bunlar alında, gözlerin arasında, yanaklarda ve kafa tabanında bulunurlar ve alınan havayı filtre edip aynı zamanda nemlendirip salgıyla birlikte solunum yollarının hem korunmasına hem de ıslaklığının sağlanmasına yardımcı olurlar.
Sinüsler, erişkin bir insanda günde yarım litreden daha fazla miktarda salgıya neden olurlar. Bunların bir kısmı yutulur, mideye gider, bir kısmı ise geri emilip tekrar salgılanırlar. Bu bölgelerin enfeksiyonuna sinüzit denilir. Kişiler sinüzit olduğu zaman onların genel bulguları enfeksiyonun genel bulgularıyla aynı olur. Ateş, üşüme, titreme, baş ağrısı, genze akıntı, burun tıkanıklığı, gece uykuda horlama gibi bulgular genel belirtilerini oluşturur.
İlaç tedavisini yapıldı ama sonuç alınamadı; sinüslerde istenilen açıklık sağlanamadı; o zaman ne yapılmalı?
Ostiumlarını yani sinüslerin deliklerini açmak için endoskopik sinüs cerrahisi dediğimiz operasyona başvurulması gerekiyor. Bunun için ne yapılır? Endoskop denilen özel optik cihazlarla burun içine girilerek her bir sinüsün kanallarını görüntüleyip var olan mesela 1 mm’lik bir kanalın genişliğini (çapını) genişleterek içeride hapsolmuş olan enfekte materyallerin salgısının dışarı akması sağlanır.
Buna ek olarak son yıllarda geliştirilen balon yöntemi ile aynen damar hastalıklarında kullanıldığı gibi burada da dar olan sinüsün kanalı içerisine önce bir kateter yerleştirilir, o kateteri takip edip balonu oraya yerleştirerek şişirip bir süre orada tuttuktan sonra mevcut kanalın genişlemesi sağlanır. Böylelikle o bölgede herhangi bir bıçak darbesi, çizik veya bir kanama olmaksızın balon sinoplasti yöntemiyle sinüslerin açıklığının, o kanalın açıklığının sağlanması başarılmış olur.
Endoskopik Sinüs Ameliyatı Sonrası Süreç Nasıldır?
Balonsinoplasti ameliyatından sonra hastaların neredeyse %95’ini aynı akşam taburcu edilir, hastalar rahalıkla ertesi gün veya bir sonraki gün işlerine dönebilirler. Ancak hastaların çok aceleci olmamaları, dinlenmeleri tercih edilir.
Ameliyattan sonra burun içi temizliği, burun içi yıkama ve bir hafta süresince antibiyoterapiyle birlikte verilmiş olan burun içi yumuşatıcı birtakım ilaçların düzgün kullanılması çok önemlidir. Bunlara riayet edildiği takdirde iyileşme çok daha hızlı olacaktır. Ancak vücuttaki herhangi bir yaranın iyileşmesi için gereken süre minimum üç hafta olduğu unutulmamlıdır.
Yapılan ameliyattan sonraki ilk (primer) iyileşme birinci ayın sonunda sonlanacaktır. Ancak bu hastanın işinden geri kalmasına herhangi bir engel teşkil etmeyecektir.