Genellikle hastalarımız ameliyattan sonra acıktıklarında her şeyi yemek isterler ama özel bir diyet e ihtiyaçları vardır. Bu, sulu-yumuşak, oda sıcaklığında, boğazı çizmeyecek (cips, ekmek kabuğu, kuru köfte vb barındırmayan) bir diyetten oluşur.
Genellikle ilk gün su, süt, meyve suyu, blenderdan geçirilmiş sulu sebze çorbaları gibi gıdalarla geçiştirilir. İkinci gün diyete patates püresi, büyük taneli makarna, muhallebi, sütlaç gibi yiyecekler eklenebilir, burada amaç kolay yutulabilmesi, boğazı çizip kanatmaması ve aynı zamanda çocuğa yutkunurken ağrı vermemesidir. Yemeklerin çok sıcak veya çok soğuk olması pek tercih edilmez.
Ameliyat sonrasında, bazen çocuklar hiçbir şey yemek istemedikleri için onlara dondurma veririz. Bu, onlara hem enerji sağlar hem de biz oranın tedavisinde dondurmanın soğuk etkisinden faydalanırız ama bu demek değildir ki üç öğün dondurma yenilecek. Çocuğa bir top dondurma yedirdikten sonra mutlaka bir bardak su içirmek gerekir. Beslenme açısından ailelerin bize en çok söylediği şey: “Bir şey yemiyor.”dur.
Çocuk tabii ki bir şey yiyemez çünkü yemek yerken ağzınızı ısırdığınızda bile bir şey yemek istemezsiniz kaldı ki çocukların iki tane, kocaman yarası vardır işte bu yüzden bu esnalarda bir şey yemek istemezler. Aynı zamanda yaralar etraftaki fibrin dokusuyla ve etraftan epitilizasyonla iyileşeceği için biz onun üzerine dikiş atmayız yani yaralar açık yaralardır.
Yedinci-onuncu günlerde, fibrin dokular yavaş yavaş kirli, sarı beyaz dokular oluşturur bunlar iltihap değildir. Bazen aileler bize çocuğu boğazı iltihaplandı diye getirirler, bunlar iltihap değildir, sonrasında bunlar dökülüp boğaz normal, kırmızı rengine döner. İkinci haftadan sonra genellikle her şey serbesttir ama unutulmamalıdır ki çocuk iyi veya onuncu günü geçtik diye asla diyetin dışına çıkılmamalıdır, çok geç dönemlerde çok nadir de olsa kanamalar olabilir.
Herhangi bir kanama olduğunda mutlaka hekiminizle iletişime geçmenizde fayda vardır. Diyetten kesinlikle ödün vermeyiniz, sıvı tüketimi çok önemlidir. Vücudun susuz kalmaması, sıvı tüketiminde geri kalmamak bizim için çok daha önemlidir. Çocuğun sevdiği sıvı, vücuda bol bol girmelidir; salgılar arttırılmalıdır. Yeterinde sıvı vücuda girmezse vücut dehidrate olur ve buna bağlı olarak ateş yükselmesi, kanamalar görülebilir.
Bundan kaçınabilmek için özellikle sıvı tüketimi konusunda ısrarcı olmakta fayda vardır. Fakat çok küçük yaşlardaki çocuklarda ( 2 yaş civarı) bu sıvı konusunda, yeme içme konusunda çok başarılı olamıyorsanız nadir de olsa hekiminizin kararıyla hastane ortamında, damar yoluyla beslemeye geçilmesi gerekebilir. Bu çok tercih ettiğimiz bir durum değildir. Bu yüzden çocukları içmeye zorlamak gerekir, yemeye zorlamaya gerek yoktur, çocukların istedikleri kadar yemeleri yeterli olur.
İki haftalık süreç içerisinde, bazen çocuklarda bir iki kilo kaybetme gözlenebilir ama merak etmeyin yemeleri, içmeleri çok hızlı bir şekilde düzelip hem boy atacaklar, kilo alacaklar hem de beslenmeleri düzelecektir. Bu da sizi mutlu edecektir.