Tamponsuz Burun Ameliyatı
Burun tıkanıklığı, nefes almada zorluk çekme insanlığın en eski şikayetlerinden biridir. Bazıları için bu çok önemli olmasa bile kimileri bu şikayetlerden dolayı çok zorluk çeker. Doktorlar burun tıkanıklıklarının nedenlerini dört bölümde inceler ve bunlar arasında bazen benzer noktalar da olabilmektedir. Özellikle şikayetlerine birden fazla şeyin neden olduğu hastalarda bu ortak noktalar artmaktadır.
Burada ince bir kıkırdaktan oluşan ve burnu iki ayrı bölüme ayıran burun septumunun bozuklukları incelenir. Bu bozukluklar genellikle insanın hayatında geçirdiği herhangi bir kaza sonucu oluşmaktadır. Kaza çocukluk çağında olmuş olabileceği gibi unutulmuş bile olabilir. Yenidoğan bebeklerin yüzde yedisinde doğum esnasında burun zedelenmesi olabilmektedir. Burun deformiteleri ve septum deviasyonları birlikte çok sık görülür. Ayrıca burun içinde her iki tarafta üçer tane olmak üzere konka dediğimiz burun içi etleri mevcuttur ve bu etler geçirilen enfeksiyonlar, alerji gibi nedenlerle veya doğumsal olarak büyük olabilirler. Tabi ki bu da nefes almanın zorlaşması demektir. Çoğu zaman hastalar ağız solunumuna geçerler ve boğaz kuruluğu, boğulma hissi, uyku kalitesinin düşmesi horlama gibi şikayetleri meydana gelir.
Bu gibi durumlarda ilaç tedavileri yeterli olmazsa yapılacak en iyi ve tek çözüm cerrahi olarak var olan patolojilerin düzeltilmesidir. Bunlar mevcut;
- Deviasyon denilen eğriliğin düzeltilmesi
- Burun içi etlerinin küçültülmesi
- Buruna sarkmış olan sinüs kaynaklı kitlelerin (kist, polip) çıkarılmasıdır. Bu şekilde havanın geçtiği pasaj açılıp yeniden doğal yoldan nefes alıp verme sağlanacaktır.
Bunun için yaptığımız ameliyatlardan birincisi Deviasyon ameliyatıdır. Burun içinden girilerek eğrilik düzeltilip havanın her iki taraftan eşit olarak akımı sağlanmaktadır. Eskiden ameliyat sonunda her iki burun deliğine burun tamponu konmakta ve 48 saat burada tutulmaktaydı. Bu hastada nefes almayı çok zorlayıp bazen tehlikeli bir şekilde hastanın hava açlığı nedeni ile tamponu çekmesi ve kanama ile sonuçlanıyordu. Şimdi ise % 2-3 hastaya tampon konmakta ancak bu tamponlar bugünün teknolojisi ile etrafa yapışmamakta ve kolay çıkıp ağrı veya kanamaya neden olmamaktadır. Ayrıca bazılarının ortasında mevcut delik tampona rağmen nefes almayı sağlamaktadır. Geri kalan %87-88 vakada ise ameliyat esnasında burun içine koyduğumuz dikişler sonrasında tampona ihtiyaç kalmamakta ve ameliyat sonrası normal burun deliklerinden nefes alan hasta çok rahat etmekte ve de bu dikişler kendiliğinden eridiği için alınmaları da gerekmemektedir.
Bu sayede yüzde şişme, morarma gibi bulgular da görülmemektedir.
Burun içi etlerinin ufaltılmasında ise herhangibir kesme işlemi olmaksızın, radyofrekens veya mikrodebrider kullanarak etler ufaltılmakta , ameliyat sonrası kanama nerdeyse hiç olmamaktadır.
Bu da hastaya son derece önemli bir konfor sağlamaktadır.